Onlar Da Saklambaç Oynamalı!
Eminim hepiniz harika bir çocukluk geçirdiniz! Sabahtan akşama kadar birbirinden eğlenceli çocuk oyunları ile doldurdunuz günlerinizi. Belki de bizler son şanslı çocuklardık. Neslimiz ilerledikçe yerini teknolojik aletlere bıraktı. Peki, nerede o eski çocuk oyunları? İp atlamak, istop oynamak, incir yapraklarından sarma yapmak, kapının önüne serdiğin kilimde komşu kızıyla bebeklerle oynamak, mahalledeki herkesi bir araya getiren 9 taş oynamak. Maalesef birçoğu artık aramızda değiller. Sebebi ise ilerleyen teknolojinin çocukları daha çok cezbediyor olması. Ebeveynler olarak geçmişimizde bizleri mutlu eden her daim yüzümüzü güldüren bu güzel oyunları diri tutup çocuklarımıza öğretmek ve geçerliliğini sağlamak bizlerin elinde diye düşünüyorum.
Çocuklara geçmişimizde oynadığımız bu birbirinden güzel oyunları teker teker öğretmek bizlerin de anılarını tazeleyecek, geçmişe ufak bir yolculuk yaptıracak. O zaman ben en sevdiğim ve vazgeçilmezim olan hepimizin bildiği ama çocuklarımızın unuttuğu saklambaç oyunundan bahsetmek istiyorum. Peki, sizlere soruyorum saklambaç nasıl oynanır? Tamam, tamam sizleri yormuyorum hemen anlatmaya koyuluyorum. Öncelikle bu oyunun zevki kalabalık bir grupla çıkar onu söylemeden geçemeyeceğim. Saklambaç oynamak isteyen herkes bir araya gelir, çeşitli maniler ve ya o zamanın çocuklarının uydurduğu kafiyeli cümleler ile tek tek herkes sayılır, parmağımızın en son kaldığı kişi ebe seçilmiş olur. Ebe olan kişi genellikle duvar ve ya herhangi bir ağaca yaslanarak saymaya başlar. Hangi rakama kadar sayılacağı zaten arkadaşlar arasında önceden belirlenmiştir. Sayma işlemi bittiğinde ebe olan kişi oyun arkadaşlarının nereye saklandığını bulmaya çalışır. O sırada saklanan kişi ebenin yumduğu yere ondan önce giderse ‘sobe’ diye bağırır ve bu şekilde oyun devam eder.
Sokak oyunlarının eskimediği bir dünya dileği ile…
